Boşanma ve Çocuk

Boşanma, çocuklar için zor bir süreçtir. Anne ve baba, çocuğun güvendiği, inandığı, özgüven kaynaklarıdır. Boşanma farklı yaş grubundaki çocukların farklı karmaşık duygular hissetmesine neden olur. Çocuk bu karmaşık duyguları ilerideki yaşamının çeşitli aşamalarında da tekrar tekrar yaşayabilir. Çocuk kendisini boşluktaymış gibi hissedebilir ve durumu anlamakta, anlamlandırmakta güçlük yaşayabilir. Çocuk, anne babasının boşanmasından dolayı kendilerini suçlu hissedebilirler. Yaramazlık yaptığı, okulda kötü not aldığı, babasına karşı geldiği için bu duruma kendisinin sebep olduğunu düşünebilir. Bunun yanı sıra anne ve babasını da suçlayabilir.

Kendisini yalnız, mutsuz, öfkeli hissedebilir. Daha önce onu mutlu eden şeyler eskisi gibi mutlu etmeyebilir. Bu durumu kimse ile paylaşmayabilir, boşanma sürecinden utanabilir. Boşanma süreci çocuğun gelecek ile ilgili endişelenmesine “Şimdi ne olacak?” “Annemle kalırsam babamı göremeyecek miyim?” “Bana okul harçlığımı kim verecek?” neden olabilir.

doc-dr-adnan-coban

Çocuğun çevresine ve kendisine olan güven duygusu zedelenebilir. Çocuk bu duyguları yaşarken anne babayı bir araya getirmesi gerektiğini düşünebilir. Bir çok çocuk anne babasının boşanmasının ardından yıllar geçmesine rağmen, onları bir araya getirme hayalleri kurar, bazen anne ve babalar çocuklarına yanlış sinyaller vererek, onların umutlanmasına neden olabilir.

Çocukların anne babanın ayrılık sürecinden nasıl etkileneceği, yaşına, cinsiyetine, çocuğun baş etme mekanizmasının gücüne, ailenin sosyo ekonomik durumuna, anne babanın ayrılık karşısında gösterdiği tepkiye göre değişebilir. Yapılan çalışmalar, büyük çocukların küçük çocuklara göre daha fazla duygusal problem yaşadığını göstermektedir. Bu durum, küçük çocukların olayları hatırlamaması ile açıklanmaktadır. Bunun yanı sıra boşanma öncesi, şiddet ve çatışmaya tanık olmuş çocuklarda bu sürecin daha zor atlatıldığına yönelik bulgular vardır.

Okul öncesi çocukların bilişsel, duygusal, gelişimsel immaturiteleri, fantezi ve gerçeği ayırt etmede güçlükleri, anne babaya muhtaç oluşları nedeniyle boşanmaya daha duyarlı olabilirler. Okul öncesi çocuk anne babasının kendisini her şeyden koruyabileceğine inanır. Çocuğun en büyük korkusu onu koruyan kişileri kaybetmektir. Ebeveynin evden ayrılması ile bu korku gerçekleşir. Çocuk her an bir ebeveyn gitti, diğeri de her an gidebilir diye kaygı yaşayabilir. Yapılan çalışmalar okul öncesi erkek çocukların kız çocuklarına göre daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Bu durum, boşanmalarda sıklıkla babanın evi terk etmesi, erkek çocuğun babanın yokluğu ile ilgili erkekliği telafi etmeye çabalaması, egosantrik düşünce ve odipal korkularla açıklanabilir. Bu dönemdeki çocuklar reddedilme ve kaybetme duyguları ile başa çıkabilmek için anne babasının hiç ayrılmadığını hayal ederler. Okul öncesi dönemde anne babası ayrılan kızlarda heteroseksüel davranışların ön planda olduğu, özellikle ergenlik döneminde cinsel aktivitenin arttığı ve rastgele cinsel ilişkiye girme davranışına daha sık rastlandığı, erkeklerde antisosyal ve suça yönelik davranışların açığa çıktığı görülmektedir.

Odipal evrede anne babası boşanan erkek çocuklarının daha agresif davranışlar gösterdikleri, bu dönemde yaşanan ayrılığın okulda davranış problemlerini açığa çıkarabileceği saptanmıştır. Psikananalitik kuram, bu dönemdeki artmış agresyonu erkekliği telafi durumu ile açıklamaktadır. Babanın evden ayrılması ile birlikte, erkek çocuk, sorumluluk, başarı, karşı cinsle ilişki kurmak gibi konularda rehberi olan en güvendiği kişiyi kaybetmiş olmaktadır. Araştırmalarda, babası evden ayrılan erkek çocuğun daha az rekabetçi olduğu, saldırgan veya başkalarına bağımlı olduğu saptanmıştır.

Babası evden ayrılan kız çocukları ise, karşı cinsle ilişki kurmakta güçlük yaşayabilirler. Hayallerinde bir baba yaratıp kendilerini avutmaya çalışabilirler. Babası tarafından ihmal edilen kız çocuğu, sürekli erkeği mutlu etmeye çalışabilir.

Latans döneminde ise, çocuklar kızgınlıklarının farkına varırlar ancak korku ve sadakat duyguları ile bunları bastırırlar. Kızgınlık ve korku, sadakat duyguları arasında bir çatışma yaşayabilirler. Latans dönemindeki çocuk giden ebeveyni kendisini reddetmiş gibi algılayabilir. Latans dönemi erkek çocukların kızlara göre daha fazla kızgınlık yaşayabileceği çalışmalarda gösterilmiştir. Kızgınlığını, öğretmene, arkadaşa veya annesine yönlendirebilir. Yapılan çalışmalarda, boşanma öncesinde aile içinde yaşanan agresyon düzeyinin yüksek oluşunun çocuğun daha fazla agresyon göstermesine neden olduğunu saptamıştır.

Yapılan çalışmalar, anne babası boşanmış çocukların diğer çocuklara göre psikolojik problemlerinin olması açısından daha fazla risk altında olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, sadece çocukların iyiliği için birlikte yaşamanın da işe yaramadığı, hatta çocuğa daha çok zarar verebileceği yönündedir. Ebeveynler arasında iletişimin olmaması, fiziksel, duygusal şiddete tanık olan çocuklar, boşanmış ailenin çocuklarına göre daha çok sıkıntı yaşamaktadırlar.

Çocukların Ebeveyn Boşanmasına Verdiği Tepkiler

Çocuklar, anne ve babalarının boşanması karşısında hissettiklerini yaşlarına, kişilik özelliklerine ve ailenin durumuna göre değişen şekillerde ifade ederler.

  • Regresyon (bebeksi konuşma)
  • Öfke (oyunlarda kızgınlık, öfkenin dışa vurulması)
  • Bağımlılık (ebeveynini göz önünden bırakamama)
  • Oyuncağa sarılma
  • Bakım görme arzusu
  • Üzüntü
  • Ağlama
  • Huzursuzluk
  • Suçluluk
  • Korku
  • Kaygı
  • Okul fobisi
  • Ayrılık kaygısı
  • Okuldan kaçma
  • Akademik başarıda düşme
  • Arkadaş ilişkilerinde bozulma
  • Suç işleme
  • Alkol ve madde kötüye kullanma
  • Masturbasyona yapışma
  • Parmak emme
  • Emosyonel gereksinimlerde artma
  • İçe kapanma
  • Uyku problemleri

Boşanma Süreci İle İlgili Öneriler

Boşanma esnasında dikkat edilmesi gereken durum, eşlerin arasındaki iletişimin devam ediyor olmasıdır. Psikolojik ve davranışsal sorunların en önemli nedeni eşlerin sağlıklı boşanmayı başaramamasıdır. Ebeveynlerin büyük bir kısmı, birbirlerini çocukları ile tehdit etmekte, çocuğu karşı taraftan haber alma aracı olarak kullanmakta, ebeveyni kötülemekte, çocuklarının duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını ihmal etmektedir. Bu durumlar, çocuğa psikolojik açıdan en çok zarar veren durumlardır. Sağlıklı boşanmayı başarabilen çiftlerin çocuklarının, bu süreçten travmatik olarak daha az etkilendikleri görülmektedir.

Boşanma sürecinde anne babanın evliliğin sona ermesini nasıl karşıladıkları, boşanmadan sonra ilişkilerini nasıl sürdükleri, çocukları ile ilgilenip ilgilenmedikleri çocuklar için önemlidir. Çocuk, birlikte yaşadığı ebeveynin de kendisini terk edip gitmesinden, giden ebeveyni tarafından sevilmemekten, istenmemekten, güveneceği bir yer bulamamaktan korkabilir. Ebeveynin çocuğa ihtiyaçlarını karşılayacağı güvencesi vermesi, onu sevdiğini, sevgisinde herhangi bir değişiklik olmadığını söylemesi önemlidir.

Anne babanın ayrılık sonrasında çocukları hakkında görüşmeyi sürdürmeleri, çocuklarına yeterince zaman ayırmaları, aralarında iyi bir iletişimin olması çocuğun bu süreci daha kolay atlatabilmesine yardımcı olacaktır.

Boşanma kararı açıklanırken, çocuğun yaşı, özellikleri göz önüne alınarak bir uzmandan yardım alınması sürecin daha sağlıklı atlatılmasına yardımcı olacaktır.

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

Ebeveyn Tutumları hakkında bilgi almak isterseniz eğer ki; İlgili linke tıklayabilirsiniz.

İletişim Sorunları

Depresyonda olan anne ve/veya babanın çocuğunu ihmal etme olasılığı ol...

Ebeveyn Tutumları

Çocuğun kişilik özelliğinin belirlenmesinde, sorun çözme becelerinin g...

Aile İçi Şiddet

Aile içi şiddet, ailenin bir üyesinin ailenin diğer üyelerine karşı gö...