Koronavirüs salgını gibi büyüktoplumsal travmalardakarşılaştığımız davranışlardan bir tanesi de olayı rasyonalize etme. Davranıştır. Rasyonel İze Etmekle rasyonel olmayı birbirine karıştırmamak gerekir. Rasyonalize etmek bir tehdit karşısında kişinin düştüğü acziyetten kurtulma için ortaya koyduğu işlevsel olmayan birtakım düşünce ve davranışlardır. Yani bir manadakişinin kendisini avutmak vekandırmak eğiliminde olmasıdır.Örneğin bunu çok duyuyoruz toplumda. Bize bir şey olmaz.Kaderde ne varsa onu göreceğiz.Bizim genetiğimiz dirençliyim.Bizi Allah korur. Korku ecele faydası yok. Bir gün nasıl söyleyeceğiz? Ölüme çare yok gibi düşünceler aslında birer rasyonalize etme çabalarıdır. Peki neden insanlar rasyonalize etmeye çalışıyor? Tehdidin yaratmış olduğu korkuya dayanamayıp ondan kaçmak adına olayırasyoneliyor. Yani aslında o çarpık ııı gerçeği kendi çarpık mantığına uydurmaya çalışıyor. Rasyonel olmak ise gerçeği olduğu gibi objektif şekilde kabul edip ona göre davranmak ona göre önlemler almak ve ona göre birtakım hamleler yapmaktır. Bugün geldiğimiz noktada rasyonel şudur. Koronavirüs enfeksiyonu dünya tarihinde görülmüş en hızlı yayılma potansiyeline sahip ölümcül bir viral enfeksiyondur. Ancak bu yakalanan herkesin öleceği anlamına gelmemektedir. Özellikle yaşlılar, seksen yaşın üstündeki yaşlı kişiler, bağışıklık sistemi zayıf olan ve kronik sahip olan bireylerde ölüm riski çok daha yüksek oluyor. Ancak bu bu yaş kurumundaki insanların kesinlikle öleceği manasına gelmiyor. Bu yaş grubundaki insanlar da erken başvuru tıbbi başvuruda bulunur. Gerekli Müdahaleler yapıldığı takdirde kurtulma şansına sahipler.Rasyonel olduğumuzda biz olayı kabul edip gereken tedbirler alıyoruz. Yapmamız gereken eee şeylere odaklanıyorum. Yani Çözüm odaklı düşünüyoruz. Ama rasyonalize ettiğimizde çözümden hızla uzaklaşıyoruz. Hem kendimizi hem de başkalarını tehdit eden bir kişiye dönüşüyoruz. O yüzden korkmaktan korkmayalım. Korunmaktan korkalım.