Depremzedeleri ilk günlerde bekleyen psikiyatrik durum akut stres bozukluğudur. Akut Stres Bozukluğunda, yoğun çaresizlik ve korku, keyifsizlik, halsizlik, içe çekilme gibi depresif belirtiler, gün içerisinde deprem görüntülerinin sık sık göz önüne gelmesi (flashback), irkilme, aşırı sinirlilik, ağlama, çığlık atma gibi tepkiler, engellenemez bir şekilde sık sık olayı düşünme, uyku ve iştah problemleri, olayı hatırlatan durum ve uyaranlardan kaçınma, olayla ilgili yineleyen kâbuslar ve bunun yarattığı uyumaya direnç, aşırı uyarılmışlığın yanı sıra genel bir uyuşma, hareketsizlik, dalgınlık, duygusal tepkisizlik ve kayıtsızlık, şiddetli yaşayanlarda bedenin bir bölümüne ya da tamamına karşı yabancılaşma hissi (depersonalizasyon) ya da dış dünyayı gerçek dışıymış gibi algılama (derealizasyon) ve travmatik olayın tamamını ya da önemli bir kısmını hatırlayamama (disosiyatif amnezi) görülebilmektedir. Akut stres reaksiyonu insanlarda hafiften şiddetliye giden bir skalada görülür. Eğer Akur Stres Bozukluğu ilk üç gün boyunca azalmıyor ve bir ayı aşkın bir süredir devam ediyorsa bir TSSB geliştiği düşünülür. Depremin ilk günlerinde mümkün olduğu kadar destekleyici ve paylaşımcı yaklaşmak çoğu zaman akut stres reaksiyonunun şiddetini azaltabilir. Ancak azalmayan depremzedelerde gerekirse psikiyatrik ilaç tedavisi ile müdahale etmek gerekir. Depremin ilk günlerinde psikoterapötik müdahalelerden kaçınıyoruz ancak psikiyatrik tedavi için böyle bir şey söz konusu değildir. Kişiye duygularını bloke etmeden şikayetlerini dayanılabilir bir sınıra çekmek için bir psikiyatr tarafından ilaç desteği verilebilir. Bu dönemde makul bir ilaç desteği stabilizasyona yardımcı olduğu için psikoterapi başlama süresinin de erkene alınmasını sağlayabilir.

Haber kanallarında enkazdan çıkartılan çocukların yüzleri paylaşılıyor. Ancak bunun doğru olmadığını düşünüyorum. O çocuklar için uzun süreli dönemde nasıl bir etkisi olacaktır, bu yapılan doğru mu?

Sadece çocuklar değil, afet görüntülerinin hiçbir süzgeçten geçirilmed...

Elimde olmadan sosyal medyaya çok maruz bıraktım kendimi. Depremi bizzat yaşamamış olmama rağmen neredeyse aynı korku kaygıyı hissediyorum. Bu yaşadıklarım normal mi? Neler yapmalıyım?

Haberlere, olumsuz bilgilere ve üzücü görüntülere uzun süre maruz kalm...

Işıkları kapatmadan uyuyamıyorum, her an deprem olacakmış gibi hissediyorum. Ancak eşim artık tepki gösteriyor, normale dönmem gerektiğini söylüyorum. Verdiğim bu tepki anormal mi?

Doğal afetler, beklenmedik ve ani gelişen doğa olaylarıdır. Yaşadığımı...