• “Sınıftan bir kız arkadaşım ders notları ile ilgili bir şey sorduğunda konuşamıyorum.”
  • “Konuşurken yüzüm kızarıyor. Hoşlandığım çocuk yüzümün kızardığını fark ederse”
  • “Hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum”
  • “Onu tiyatroya davet etmek istiyorum ama ya kabul etmezse… O zaman yıkılırım”

“Ben utanıyorum… Ben çekiniyorum”

Ergenlik, 12-13 yaşlarından başlayıp 20 yaşlarına kadar uzanan fiziksel ve ruhsal gelişim dönemidir. Fiziksel değişim ile birlikte ergen vücuduna yabancılaşmakta, kendilik algısı değişmektedir. Vücudunu saklamaya, gizlemeye çalışır. Ergen vücudunda meydana gelen değişiklikler nedeniyle utanır, çekinir. Ergen bu fiziksel değişime adapte olmaya çalışırken, ruhsal alanda da bir karmaşa yaşamaktadır. Bu duygular ve değişiklikler, ergenin karşı cinsle kurduğu iletişimi de etkiler.

Ergenin cinsel duyumları, arzuları çok yoğundur. Hormonlar yoğun bir şekilde etkisini göstermektedir. Hormonların etkisi cinsel arzu ile birleşerek karşı cinse yönelmektedir. Haz karşı cinse yönelirken ergenin içsel ve dışsal dinamikleri hazzı bloke edebilir. Toplumsal yargılar, kültürel değerler içerisinde olan ergen, cinsel arzularından dolayı suçluluk ve utanç duyabilir. Bunun yanı sıra cinsel kimliğinin varlığını reddebilir. Cinsel kimliği ve değişimi aile tarafından kabul edilmiş ergen ise, bu süreci daha kolay atlatabilecek, sosyal ilişkiler ağı içerisinde karşı cinse ilgi duyabilecek ve bir partner seçebilecektir. Önceki gelişim evrelerinde takılı kalan ergen, cinsel obje seçiminde de yoğun sıkıntılar yaşayabilir.

Ergen, yakın çevresindeki karşı cinsten cinsel nesnelere yönelim yaparken bir taraftan bunu bilinç dışında tutmaya çalışır. Bu arzular, rüyalarda açığa çıkmaktadır. Yoğun çatışma ile karşı karşıya kalan ergen depresif bir sürecin içerisine girebilir. Bu yoğun çatışma ile baş edebilmiş olan ergen karşı cinse yönelebilecektir. Karşı cins, sınıf arkadaşı, komşunun çocuğu, televizyonda sevdiği bir sanatçı da olabilir.

“Kültürel Farklılıklar Ergenin Karşı Cinsle İletişimini Engelleyebilir”

Cinsel kimliğin tamamlanması, karşı cinsle iletişim kurma kültürel farklılıklar göstermektedir. Gelişmiş ve modern toplumlarda ergenin karşı cinsle ilişkiye girmesi doğal kabul edilirken, onaylanırken, bazı toplumlarda ise adet, gelenek ve göreneklerle bu durum sınırlandırılmaktadır. Geleneksel kültürde, karşı cinsle iletişimin kabul edilmediği toplumlarda, karşı cinsle iletişime geçmek dahi çok zorlayıcı olacaktır. Ergen ciddi bir bocalama yaşayacaktır.

Kültürel farklılıklar, toplumun değer yargıları, otoriter anne baba tutumu, çocuk yetiştirme tutumları ergenin karşı cinsle iletişimini etkileyecektir. Bu nedenle, ergenler karşı cinsle iletişim kurarken çekingenlik gibi sorunlar yaşayabilir. Örneğin; karşı cinsten bir kişiyle konuşması gerekirken konuşamaması, konuşurken yüzünün kızarması, terlemesi vb.

“Ya Onunla İlgilendiğimi Fark Ederse”

Bazı ergenler karşı cinse yaklaşamaz, sıkılır, konuşamaz. Ergen, karşı cinse nasıl yaklaşılacağını, arkadaşlık kurulacağı bilemez. Ergen, karşı cinse ilgi duyar ancak ilgisinin belli olmasından da korkar.

“Ergen, Bu Dönemde Hayaller Ve Hayal Kırıklıklarını Bir Arada Yaşar.”

Ergen bu dönemde, hayaller ve hayal kırıklıklarını bir arada yaşamaktadır. Önceki gelişim evrelerini sorunsuz olarak atlatmış olan ergen, bu döneme özgü sosyal, zihinsel, duygusal değişikliklerle daha kolay başa çıkabilecektir.

Ergen karşı cinse üstü örtük veya açık bir şekilde mesajlar verir. Göndermiş olduğu mesajlar onaylanmazsa hayal kırıklıkları yaşar. Mesajları onaylandığında ise, cinsel kimliği ve özerkliğini tanımlamış olur.

“Ya Reddedilirsem, Ben yetersizim, Ben beğenilmiyorum”

Karşı cins tarafından kabul edilmek ya da kabul edilmemek ergen için oldukça önemlidir. Ergen bu dönemde çeşitli denemelerde bulunur. Ergenin bu cesarette ve girişimcilikte bulunması daha önceki ruhsal gelişim evrelerini sağlıklı olarak geçirdiğini göstermektedir. Bu denemeler sonrasında reddedilme, aşağılanma vb. durumlarla karşı karşıya kalabilir. Bu durum karşısında, ergen içe kapanabilir, “Ben değersizim, yetersizim” düşüncelere kapılabilir. Kimlik bocalaması veya kimlik krizi yaşayabilir. Cinsel kimliğini bu şekilde denemelerle onaylamış, kaşı cins tarafından kabul edilmiş olan ergende ise, özgüven duygusu hakim olacaktır.

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

Çocuklarda İnat Dönemi

Çocuk ergenliği de denilen İnat dönemi, 2-4 yaş arasında görülen çocuğ...

Oyunun Çocuğun Gelişimine Olan Etkileri

Hareketli oyunlar sırasında çocuğun çeşitli kasları (büyük-küçük) kası...

Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

Çocuklar ilk başta tuvalet eğitiminin amacını anlamakta zorlanabilirle...