Günümüz dünyasında sağlıklı çalışmayla çok çalışma veya işe bağımlılık arasında ince bir çizgi bulunmaktadır. Özellikle son yirmi yılda sistemin insandan insanın da sistemden beklentileri artmıştır. Bu beklentileri karşılayabilmek için çok daha fazla çalışma ve işe daha fazla zaman ayırma zorunluluğu belirmiştir. Bu zorunluluk beraberinde iş ve hayat dengesinin bozulmasını getirmektedir. Çok çalıştığı için ev, aile, çocuk, arkadaş ilişkileri bozulan insanların sayısı gitgide artmaktadır. Bu kısır döngüye düşmemek “ne için çalışıyoruz” ve “ne elde ediyoruz” muhasebesini doğru yapabilmekten geçer. Başka bir ifadeyle çalışma hayatımız maddi ve manevi olarak bize kar mı getiriyor yoksa zarar mı veriyor iyi düşünmek gerekir. Bu sayede iş hayatının sosyal hayata sosyal hayatın da iş hayatına engel olması önlenebilmektedir.
İş bağımlıları iş-yaşam dengesini kaybetmiş insanlardır. Nerde durmaları gerektiğini kestiremezler. Sistemin çarkına kapılıp gitmişlerdir. Sevdiklerine ve kendilerine ayırdıkları zamanı bir kayıp gibi görürler. Bu durum hem bireysel sağlıklarını bozar hem de sorumlu oldukları kişileri mutsuz ve hasta eder.
İş Bağımlılığının Belirtileri Nelerdir?
- Sosyal ilişkilerin bozulması,
- Evliliğin bozulması
- Günlük hayat düzeninin bozulması,
- Kişinin kendisine zaman ayırmaması,
- Depresyon,
- Huzursuzluk,
- Bitkinlik,
- Stres temelli sağlık sorunları,
- Hata yapma oranın artması
Neler Yapılmalı?
- İş-yaşam dengesi kurmanın kişinin hem duygusal hem de fiziksel sağlığı için önemli olduğunu bilmeli
- İş bağımlılığının sebebi bulunmalı, işe hangi duygusal yatırımların yapıldığı tespit edilmeli
- İş dışında geçirilen zamanı işi düşünmeden geçirmeli. Mesela aileyle birlikteyken telefonu kapatmalı.
- İşe gelirken, eve giderken ve molalarda mutlaka aileyle ya da arkadaşlarla bağlantı kurulmalı
- Sosyal planı aksatacak görevlere hayır demeyi öğrenmeli
- Spora ya da yeni hobilere vakit ayırmalı
- Planlama ve organizasyon yeteneklerini geliştirmeli: Bunun için zaman yönetimi, yönetim becerileri gibi konularda yardım alınmalıdır.
- İletişime önem verilemeli, mümkün olduğunca paylaşıma açık olmalı
- Sosyal sorumluluk aktivitelerine katılmalı: Yardım yapmak insanı rahatlatır ve özgüven duygusunu artırır.
- Her şeyin mükemmel olamayacağını ve hatalar yapılabileceğini kabullenmeli.
Bazı kişiler yapılması gerekenleri kendi başlarına yapamayabilirler. Bu durumda iletişim, profesyonellik, yönetim konularında uzman kişilerden yardım almalıdırlar.
DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN
PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST