uyusturucu-bagimliligi
Uyuşturucu Bağımlılığı

<p><span style="line-height:100%">Uyuşturucu bağımlılığı, eroin, kokain, esrar, ekstazi gibi maddelere bağımlılıkla karakterize bir rahatsızlıktır. Eroin damardan alınan ve son derece zararlı, son derece öldürücü bir maddedir. Ki bu maddeyi kullanan insanlar zaten en bu bağımlılığın en uç uç noktasındadırlar. Çoğu zaman baştan zevk verir. Ama daha sonra bu zevk git gide azalmaya başlar. Tolerans dediğimiz yani kişi aldıkça daha da dozu arttırma ihtiyacı içerisinde. Hisseder kendisini. Ve sonuçta hem zevk alamaz hem de çok yüksek dozlarda madde kullanma tehlikesi karşı karşıya kalır ki işte altın vuruş dediğimiz durum bu eroinle karakterize bir durumdur ki bu kişi bu yüksek doz eroinden çoğu zaman ölür. Yine kokain kokain maddesi de aşırı uyarıcı bir maddedir. İşte taş şeklinde ve burundan çekerek farklı şekillerde alınabilmektedir. Kokain de hatta işte özellikle zengin kesimin işte parası işte hali, vakti yerinde olan çevrelerin kullandığı madde olarak bilinir. Ve çoğu zaman sanki zarar yokmuş gibi birtakım yanılsamalar söz konusudur. Kokain maddesi kullanan insanlarda ilerleyen süreçte paranoya paranoya bozukluklar, aşırı şüphecilik, aşırı agresif davranışlar ve hatta beyin damar çatlamaya bağlı olarak beyin kanamaları söz konusu olur. Olabilir ki zaten bazen maalesef işte artistlerden veya efendim sanatçılardan kokain sebebiyle beyin kanamasından ölen insanları maalesef bu toplumda görmüş oldum. Yine gibi dediğimiz yani aşırı uyarıcı maddeler de gençler arasında sıklıkla kullanılmakta. Hatta gençler bunu ya işte hocam akşam eğlenmeye gittiğim zaman ekstazi'yi atıyorum ve işte bir anda kendimi dünyanın en güçlü, en iyi dans eden genci gibi hissediyorum. Diyen gençlerle çok karşılaşıyoruz. Böyle bir sahte bir işte enerji ortaya koyan bir maddedir ki son gene basına yansıyan haberlerden gördük. Çok genç yaşta bunu kullanıp kalp krizinden ölen insanlar söz konusu olabilir. Yine ODTÜ günahı yoktur şeklinde efendim yanlış bir inanışla çok yaygın bir şekilde kullanılan yani dünyanın belki de en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olan esrar bağımlılığı da çok sık karşılaştığımız bir bağımlılık tipidir. Esrarın böyle günahı yoktur şeklinde algılanması onu daha da tehlikeli hale getiriyor. Ben size sadece bir araştırmadan bahsedeyim. Dünyada yapılan geniş kapsamlı bir Araştırmada esrar kullananlarda şizofreni riskinin yedi kat arttığı tespit etmiş, ortaya koyulmuştur. Yani esrar kullanan bir insan yüzde yedi gibi yani yedi kat normal bir insandan yedi kat daha fazla akıl hastası olma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Sonuç olarak bütün bu kimyasallar sahte bir mutluluk, sahte bir efendim güven duygusunu insanlara empoze etmekte ve zaman içerisinde kişiler bu duyguları da Yaşayamaz, yaşayamaz ve çok yüksek dozda madde kullanarak hayati tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Tedavisinde ise maddeden arındırma efendim kişinin ruhsal boşluğunu efendim giderecek birtakım travma terapilerini devreye sokma ve aile bağlarını, sosyal bağlalarını, kişinin güçlendirme prensibi son derece önem arz etmektedir.</span></p>

corona-virus-salgini-bencillik-saldirganlik-ve-damgalamaya-sebep-oluyor
Corona virüs salgını bencillik, saldırganlık ve damgalamaya sebep oluyor!

<p>Koronavirüs salgınında ortaya çıkan iki davranıştan yıkıcı davranıştan bahsetmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi ölüm korkusunu yaratmış olduğu, aşırı saldırganlık ve bencillik. Diğeri de yine ölüm korkusunu yarattı. Damgalama. Aşırı saldırganlık ve bencillik bu tür afet olaylarında veya travmatik, büyük travmatik olaylarda çok sık olarak gördüğümüz bir davranıştır. Konya'da bir olay oldu biliyorsunuz. Bir Güney Koreli Çinli zannedilip bir grup insan tarafından dövüldü. Bu aslında çok trajikomik bir olay. Ama sadece hamasetten veya cehaletten kaynaklanan bir olay değil. Bunun arka planında ölüm ordusuyla korkan, bencilleşen ve saldırganlaşan bir insan profili var. Yani insanlar doğal afetle dönemlerinde veya koronavirüs salgını gibi salgınlarda bencilleşirler ve saldırganlaşırlar. Bir diğer olayda bir diğer davranışta. Damgalama davranışıdır. Tarihte yaşanmış olan veba ve kolera. Salgını çok meşhur biliyorsunuz. İnsanlık için aslında bunlar kolektif bir travmadır. Yani o yüzden insanlar salgın gibi afetlerden çok korkmuşlar. Hastaları dışlamışlar. Hatta yok etmeye çalışmışlardır. Koronavirüs salgınının da böyle bir damgalamaya sebep olduğunu söylemek mümkün E damgalama insanlara nasıl yansıyor? Kişilerin enfeksiyonundan daha da korkmalarına ve hastalığı gizlemelerine sebep oluyor. Birçok kişinin bu yüzden hastalıkların son ana kadar gizlediklerini ve sağlık kuruluşlarına son raddeye kadar baş vurmadıklarını biliyoruz. Halbuki erken başvurular hem kişinin kendisini hem de bulaştıracağı bileceği insanları korumak adına en hayati tedbirdir. Koronavirüs bir eksiklik, bir zayıflık, bir kişilik sorunu değildir. Bir viral enfeksiyondur. Bir sağlık sorunudur. O yüzden bu damgalamanın etkisinde kalmayınız. Ve herhangi bir belirti gördüğünüzde hemen hastaneye sağlık kurumlarına müracaat ediniz.</p>

bonzai-bagimliligi
Bonzai Bağımlılığı Hakkında Merak Ettikleriniz

<p><span style="line-height:100%">Bozai bağımlılığı zaten son yıllarda sık sık efendim medyada gündeme gelen ve maalesef birçok ailenin karşılaştığı bir felaket. Diğer uyuşturucu maddeler kadar zararlı ama onlardan çok daha önemli olan bir zararı düzenli bir şekilde içildiği zaman kesin ölümle sonuçlanması. Yani bonzai öldüren bir uyuşturucu madde. Ve son yıllarda maalesef on iki on bir yaşlarında bile çocukları zehirleyen bir madde haline geldi. Biz bonzai bağımızı çocukla çok karşılaşıyoruz tabii. Maalesef son yıllarda. Ve geldiklerinde bu çocukların diğer bağımlılıklarda var olan birtakım mekanizmalara yaşadıklarını görüyoruz. Mesela birçoğu kız arkadaşından ayrılma veya erkek arkadaşından ayrılma gibi çok basit bir basit görebileceğimiz, sıradan görebileceğimiz bir travma veya efendim annesini veya babasını kaybetme gibi bir hayat olayıyla olumsuz bir hayat olayıyla başlıyor. Bu madde. Bu çocuklarda eğer sahiplerime ve efendim çocukların bütün bu ruhsal sorunlarını net bir şekilde ortaya koyabilme başarısını sağlayabilirsek tedavide de bu oranda yüz güldürücü sonuçlar alabiliyoruz. Fakat bu bonzai bağımlılığında diğer bağımlı madde bağımlılıklarında olduğu gibi kaçırılmaması gereken bir husus var. O da aile hususu. Bonzai bağımlılığında ailelerin aktive edilmesi, yönlendirilmesi, bilinçlendirilmesi, tedavi açısından son derece önemli bir eh olgudur. Biz eh çoğu zaman bize gelen çocuklarımızı işte hastane tedavisi ya işte arındırma, boşaltı yani temizlenme tedavisi ve beraberinde psikoterapi yardımında bulunurken aynı zamanda aileleri de bilinçlendiriyoruz. Aileleri bilinçlenen ve arzu ettiğimiz eh destek seviyesine giren çocukların yüzde doksanın üzerinde tedavi olduklarını biz eh bizatihi klinik uygulamamızda görüyoruz. O yüzden diyoruz ki Bonzai'de klasik tedavinin yanında, aile desteği, aile bağlarının güçlendirilmesi ve ailenin aktive edilmesi son derece önemlidir.</span></p> <p>&nbsp;</p>

Kaygı bozukluğu nedir, kaybı bozukluğu nasıl tedavilir ile ilgili Doç. Dr. Adnan Çoban'ın bilgilendirici video içeriğine web sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Kaygı bozukluğu nedir?

<p>Kaygı bozukluğu, tıbbi adıyla yaygınlaşmış anksiyete bozukluğu, adı üzerinde kaygıyla giden bir rahatsızlıktır. Kaygı, bir insanın olmayan bir durumla karşılaşacağı endişesidir. Korku ise bir olayla karşılaştığımız zaman ortaya çıkan bir olumsuz duygudur. Kaygı ise beklenti içerisinde olduğumuz bir olguya karşı duyduğumuz endişe ve sıkıntıdır. Peki, belirtileri?</p> <p>Kaygı bozukluğunda kişiler, sanki her an hayatlarının her anında bir kötü bir olay olacakmış gibi hissederler. Kötü bir haber alacakları, işte endişe duyacakları, hayal kırıklığı yaşayacakları bir olay olacağı beklentisi söz konusudur. Mesela, bir ev hanımı, çocuğunun mesela arabasının servisinin 5 dakika geç kaldığında acaba çocuğunun arabasının altında mı ezildi, çocuğunun başına bir şey mi geldi, eşini arayıp ulaşamazsa acaba eşinin öldü mü, kalp krizi mi geçirdi gibi aşırı sıkıntılar yaşarlar. Bu düşünceler kişinin hayatını kısıtlamaya ve her alanda aşırı tedbir almaya başlamasına yol açar. Bu tedbirler kişinin kaygısının daha da artmasına ve her an hayatında işte yaşam kalitesinin düşmesine ve mutsuz olmasına neden olabilir. Kişide gerginlik, aşırı kas gerginliği, vücut ağrıları (baş ağrıları, sırt ağrıları, bel ağrıları) gibi bedensel belirtiler sıkça görülür. Aşırı halsizlik, enerji azlığı da kaygı bozukluğundan kaynaklanabilir çünkü sürekli bir şeyleri planlamak, bir şeylerin tedbirini almakla meşguldürler. Bu kişilerin uykusuzluk durumu, aşırı stres hormonlarının salgılanmasına bağlı olarak gece rahat uyuyamama, uykuya dalmada zorluk veya tedirgin uykular gibi belirtiler gösterebilir. Zihinsel performans da düşebilir; unutkanlık, dikkat azlığı, konsantrasyon zayıflığı gibi zihinsel düşüklüğü gösteren belirtiler de ortaya çıkabilir. Peki, tedavisi nedir?</p> <p>Tedavisi, tabii ki bütün psikiyatrik tedavilerde olduğu gibi, burada da ilaç tedavisi önemlidir. Çünkü kaygı bozukluğuna geldiyse bir insan, mesela bir telefon zili çaldığında irkilen bir insan, beyin döngüsünde bir bozukluk olduğunu gösterir. Bu nedenle mutlaka ilaç tedavisi gereklidir. İlaç tedavisinin yanında, kaygı bozukluğu olan kişiler genellikle obsesif-kompülsif, yani takıntılı, aşırı titiz, kontrolcü, detaycı kişiliklerdir. Bu kişiler üzerinde mutlaka psikoterapötik çalışmalar yapılması gereklidir. Eğer kişinin geçmişten getirdiği korkular varsa veya travmatik yaşantıları varsa, emdr gibi yöntemlerle terapiye eklenmesi gerekebilir. Diğer psikiyatrik rahatsızlıklarda olduğu gibi, kaygı bozukluğunda da başarı şansı son derece yüksektir. Psikiyatri alanında belki de en başarılı olduğumuz alanlardan birisidir; %90-95 oranında başarı şansı söz konusudur.</p>

Panik bozukluğuna panik bozukluk beyaz panik atak bozukluğu adı da veriliyor Genelde panik atakların dan sonra kişinin bu panik atakların gelmesinden endişe etmesi bir daha yaşarım korkusuyla hayatını kısıtladığı bir tablo olarak karşımıza ben kişi panik atak yaşarım endişesiyle yalnız kalmaktan yalnız bir yere gitmekten evinden dışarı çıkmaktan uzak yerlere gitmekten işte hastane veya tıbbi müdahale yapılabilecek yerlerin olmadığı takım mekanlara gitmekten kaçınmaya Baş zaman içerisinde bu kaçırma işini hayatını iyice abluka altına alır ve kişi facebook bozuktu tablosuna hızla Hilal panik bozukluğu genellikle bir panik atakta başlıyor ilk başta bir panik atak yaşayan kişi o korkuyla gitmiyoruz ki panik atak esnasında aşırı bir ölüm korkusu kalp krizi geçiriyorum Ben de işte ölümcül bir şey var fox yaşı ve hemen ne yapıyor bir acil servise Baş acil serviste işte kardiyolog görüyor dahiliyeci görüyor birçok tetkikler yapıyor ekarge çekiliyor e ben Hatta bazen beyin emarı çekiyor birçok tahliller yapılır bakıyor size herhangi bir şey yok evine gönderiyor turbo atar bu ay ya kalırsa bir sorun oldu ama bir daha bu ataklar söz konusu olursa ve gitgide sıklığı ve şiddeti atarsa İşte o zaman panik bozukluğu tablosu gelişmeye yok kişi ben bir daha panik atak yaşar mıyım bir daha panik atak yaşarsam ne yaparım düşüncesi geliyor işte ve gitgide hayatını kısıtlamaya başlıyor kendini korumaya almıyor mesela evde yalnız kalmak istedi bir yere giderken uzak bir yere giderken yanında mutlaka birisini neden Bayılır kalırım kimse bana müdahale edemez söyle yanında mutlaka birilerin ya çok kalabalık efendim işte kaçamayacak sayılamayacağı birtakım mekanlara gitmekten İşte biz AVM lere gitmekten kaçırmaya Başlıyor spor yapmaktan kaçmaya başlıyor yine Efendim hastalık olur da ben bir orada kalırım yoksa bana müdahale edemez düşüncesiyle uzak Yollara köpekten kaçınmaya zaman içerisinde bu kaçınmalar o kadar şiddetli bir hale geliyor bu beklenti anksiyetesi yani panik atak yaşarım korkusu kişiyi o kadar etkisi altına almaya başörtü ileri düzeyde hayati kısıtlanan ve dışarı çıkmak istemeyen Hatta evinden adım atmayacak noktaya kadar kişi gelişir.