Duygular, zihinsel işlevlerin en önemli malzemeleridir ve yönetsel faaliyetlerden sosyal iletişime kadar hayatın her anında etkilidir. Duygular aynı zamanda düşünce, inanç ve karar verme süreçlerini etkileyerek davranışların da yönünü belirler. Ayrıca çevreyle uyum yeteneğimizi artırır, başkalarının zihinsel süreçlerini algılamamıza yardımcı olur ve sosyal ilişkilerimizi şekillendirir.
Duygu işleme süreçleri duyguları tanıma, hatırlama, deneyimleme ve ifade etme gibi becerilerden oluşur. Bununla beraber öfke, sevinç, korku, iğrenme, endişe, hüzün gibi duyguların yansıdığı yüz ifadeleri de duygu süreçlerinin bir parçasıdır ve insanlar için önemli bir iletişim aracıdır.
Duyguların algılanması, tanınması ve ifade edilmesinden sorumlu beyin mekanizmaları vardır. Bunların başında insanda başkalarının duygularını doğrudan anlamaya imkân tanıyan “aynalama sistemi” gelir. Beynin frontal (ön) bölgesindeki ayna nöronlar başkalarının duygusal ifadelerinin zihinsel temsilini (canlandırma) ve taklidini gerçekleştirerek onların hem tanınmasını hem de ifade edilmesini sağlar. Ayna nöronların sağladığı yüz ifadesi ve duyguları tanıma becerisi etkin iletişimin en önemli unsurudur.
Şizofrenide ayna nöronların işlevselliği bozulmuştur ve bu yüzden yüz tanıma (gösterilen iki yüzün aynı mı farklı mı olduğunu bilmek gibi) ve duygu tanıma (duyguları ayrıştırabilme, derecelendirme, bir yelpazede değerlendirebilme gibi) becerilerinde güçlük söz konusudur. Şizofreninin en önemli belirtilerinden biri olan duygulanımda kısıtlılık ve sosyal iletişime kapalılık bu sebeplerle oluşur.
Şizofrenide ayna nöron disfonksiyonunun dışında nöronal bağlantılardaki bozulmalar da duygusal süreçleri sekteye uğratır. Bu konuda en çok korteks-talamus-serebellum bağlantılarındaki bozukluklar öne çıkar. Bu alanların birbirleriyle irtibatının kesilmesi temel bilişsel işlevleri bozar. Bilişsel işlevlerin bozulması da duyguları tanıma becerisini zayıflatır. Şizofrenide tablo şiddetlendikçe artan duyguları tanıma kusuru bilişsel işlevlerdeki bozulmaya bağlıdır. Bilişsel işlev bozukluklarına sıklıkla eşlik eden negatif belirtilerin de duygu tanıma becerisi ile direk ilişkili olduğu tespit edilmiştir.
Şizofrenide görülen bir diğer duygusal sorun da duyguların yanlış tanınmasıdır. Şizofrenili hastalar şaşırmayı korku, iğrenmeyi öfke olarak algılayabilirler. Olumsuz duyguları doğru adlandırabilirler ancak nötr ve olumlu duygulardan daha zor tanırlar. Şizofrenili hastalar olumsuz duyguları diğer olumsuzlarla karıştırırken olumluları karıştırmazlar. Bunun sebebi olumsuz uyaranlardan kaçınma davranışının olumsuz uyaranların doğru işlenme sürecini sekteye uğratmasıdır.
Şizofrenili hastalardaki duygu tanıma konusundaki bir diğer ilginç veri de olumsuz duygulu yüz detaylarına daha fazla dikkat etmeleri buna karşın yüzdeki olumsuz duyguyu tanımada zorluk çekmeleridir. Bu durum hastaların çevrelerinden sürekli olumsuz duygu beklentisi içinde olmalarına ve buna bağlı olumsuz uyarıcı ortamdan kaçınma tepkisi göstermelerine bağlanmıştır.
Sonuç olarak, araştırmalar ve klinik gözlemler şizofreniye sebep olan nöronal bağlantı sorunlarının çağrışımlar, düşünce, muhakeme, algılama, yönetsel beceriler, konuşma ve davranışlarda olduğu gibi duygusal süreçlerde de bağlantı kopukluklarına ve bozukluklarına sebep olduğunu ortaya koymuştur. Duygusal süreçlerdeki kopukluk kendisini duyguları tanıyamama, algılayamama, ifade edememe ve uygunsuz duygusal cevaplar verme şeklinde gösterir. Duygusal süreçler teşhiste olduğu gibi tedavide de önem arz eder. Örneğin kısa dönemli duygu eğitimleri yüzdeki duygu ifadesini algılama ve duygu ifadelerini tanıma becerilerini artırır, dolayısıyla sosyal işlevselliğe büyük katkı sağlar. Şizofrenili hastaların toplum içinde yaşayabilme becerilerini tekrar kazanabilmeleri için duyguları tanıma ve ifade edebilme terapilerinin tedavi programlarına mutlaka eklenmesi gerekir.
Şizofrenide Motor Ve Davranış Belirtileri Nelerdir?
Şizofrenide motor ve davranış değişiklikleri çok sık görülen belirtilerdir. Hiç tedavi almamış şizofrenili hastaların ilk ataklarında %66, tedavide olanlarda %59, kronik tedavi alanlarda ise %80 oranında motor belirtiler görülür.
Şizofrenili hastalarda görülen motor belirtiler psikomotor yavaşlama (bradikinezi, stupor, avolüsyon), istemsiz hareketler (diskinezi, tikler), parkinsonizm belirtileri (rijidite, tremor), katatonik ve psikomotor hızlanma belirtileri (grimas, manyerizm, stereotipik hareketler) ve silik nörolojik belirtilerdir.
Şizofrenili Hastalar Evlenebilirler Mi?
Şizofrenili hastaların özellikle ailelerinin en çok merak ettikleri ko...
Şizofrenide Hayata Yeniden Uyumda Ailenin Rolü Nedir?
Biyolojik tedavinin yoğun olduğu ilk dönemlerde hastadan ilaçlarını al...
Şizofrenide Damgalama (Stigmatizasyon) Sorunları Nelerdir?
Damgalama bir bireye toplumun normal saydığı ölçütlerin dışına çıktığı...