Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid kişilik bozukluğu olan kişiler sürekli olarak sosyal aktivitelerden ve yeni insanlarla tanışmaktan kaçınırlar. Diğer kişilerle iletişim kurmaktan kaçındıkları için, anlamlı ilişkiler içine giremez ve yalnız kalırlar. Duygularını ya hiç göstermezler ya da çok yüzeysel duygular yansıtırlar.
Dışarıda olan ve normalde bir insanı duygusal olarak etkilemesi beklenen olaylara karşı çok ilgisizmiş gibi görünürler. Duygusal alanda tepkisiz, ilgisiz, soğukturlar. Hâlbuki içlerinde çok derin duygulara ve hassaslığa ihtiyaçları olabilir. Ayrıca, eleştirilere karşı tepkisizdirler.Yalnız kalmayı tercih ederler, sürekli hayal kurarlar. Özellikle yakın ilişkiler kurmaktan kaçınırlar ancak bunun ihtiyacını ya arka planda ya da farkında olarak yoğun bir şekilde hissederler.
Yakın bir ilişkiye ihtiyaçları olmadığını iddia edebilirler. Yakın ilişki içine girdiklerinde yoğun sıkıntı, boğuluyormuş hissi yaşarlar ve uzaklaşma ihtiyacı içine girerler. Karşı taraf ayrılıkla ilgili üzüntü yaşarken çok soğukkanlı ve hissiz görünebilirler. Bu rahatsızlığa yol açan en büyük etkenin erken dönem çocuklukta yaşanan anne ihmali olduğu yönünde klinik gözlemler vardır.
Şizoid kişilik bozukluğu olan insanların sosyal ortamlardan kaçınmalarının dinamiği, sosyal fobisi olan kişilerinkinden çok farklıdır. Sosyal fobisi olan kişiler ilişki kurmaya bilinçli bir şekilde ihtiyaç duyarlar ve ihtiyaç duyduklarını bilirler, ancak kaygıları nedeniyle bunu yapamazlar ya da yaptıklarında çok zorlanırlar.
Şizoid kişilik bozukluğu ve şüpheci kişilik özellikleri olan kişilerde belirgin durumlar şöyle özetlenebilir:
Yalnız olmayı tercih ederler: Yalnız kalma ihtiyacını çok hissederler. Yalnız olduklarında kısmen rahatlarlar ancak bu durum yalnız başına her zaman iyi hissettikleri ve iyi vakit geçirdikleri anlamına gelmez. Başkaları ile duygusal paylaşım yaşama arzuları vardır ancak bu durum o kadar kaygı ve sıkıntı yaratır ki yalnız kaldıklarında kendilerini rahatlamış hissederler. Ancak bir süre sonra bu yalnızlığın sonucu olarak boşluk duygusuna kapılabilirler, kimse tarafından sevilmediklerini düşünebilirler ve hiçbir çıkış olmadığını hissedip intihar etmeye teşebbüs edebilirler.
Duygusuz görünürler: Etraflarında olup biten durumlardan ve kendi yaşadıkları olumsuzluklardan hiç etkilenmiyormuş gibi görünürler. O esnada hiçbir duygu belirtisi göstermeyebilirler ve/veya hissetmeyebilirler. Ancak bu durum, sonrasında yoğun bunaltılar yaşamayacakları anlamına gelmez.
Empatik değildirler: Karşısındaki kişinin duygularına karşı duyarsızdırlar; bu durum karşısındaki kişileri çileden çıkartacak, hatta kendileri ile ilgili bir sorun olduğunu düşünmelerini sağlayacak kadar ileri boyutta olabilir.
DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN
PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST
Narsistik Kişilik
Narsistik kişilik bozukluğu, kişinin kendisini aşırı derecede önemli g...
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarına aşırı güvenme, daya...
Takıntılı Kişilik
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu kurallar, düzen ve kontrol üzerine...