Toplumda yüz kişiden 3 ila 13’ünde görülen bir durum olan sosyal fobi insanların gözü önünde olunduğunda aşırı kaygı yaşamayla kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Depresyon ve alkol bağımlılığından sonra üçüncü en sık görülen ruhsal rahatsızlıktır. Özellikle bizim gibi ataerkil toplumlarda görülme riski daha da yüksektir. Bu bozuklukta kişi topluluk önünde veya kalabalık bir ortamda “yanlış yaparım, rezil olurum, eleştirilirim, çaptan düşerim, karizmam zedelenir” düşünceler yüzünden yoğun endişe yaşar. Bu kaygı kendisini titreme, terleme, çarpıntı, yüz kızarması gibi fiziksel belirtilerle gösterir. Bu kaygı sebebiyle kişi mümkün olduğu kadar topluluğa girmemeye, girerse de konuşmamaya özen gösterir.
Özelikle ergenlik dönemlerinde baş gösterir. Sosyal fobik gençler kendilerince başa çıkma yöntemleri denerler. Maalesef sık rastladığımız mücadele yöntemlerinden biri de alkol ve uyuşturucu madde kullanımıdır. Sosyal fobik bireylerin %19’unda alkol ve madde bağımlılığı gözlenmektedir. Bu kişiler alkol aldığında toplulukta rahat konuşabildiklerini, uyuşturucu aldıklarında cesaretlerinin arttığını düşünürler ve bunu alışkanlık haline getirirler. Bir zaman sonra da ya alkol ya da madde bağımlısı olurlar. Alkol ve madde bağımlılığı erkek sosyal fobiklerde daha sık gelişiyor. Araştırmalar utangaç erkeklerde utangaç olmayanlara göre esrar, kokain ve amfetamin gibi uyuşturucu madde kullanım sıklığının daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Alkol ve Madde Bağımlılığında Neler Yapılmalı?
Öncelikle sosyal fobinin tedavi edilebilir bir durum olduğunu bilmek gerekir. Biyolojik alt yapısı olduğundan ilaç tedavisi gerebiliyor. Sosyal fobide kullanılan ilaçlar kişinin hayatını olumsuz etkilemeyen, bağımlılık etkisi olmayan ve bedene zarar vermeyen ilaçlardır. Kaygıyı ve korkuyu azaltmada etkilidirler. İlaç tedavisinin yanında sosyal fobiye sebep olan zihinsel çatışmaları, olumsuz düşünce kalıplarını ve şartlanmaları ortadan kaldıracak psikoterapi programları da uygulanmalıdır.
Alkol ve Madde Bağımlılığında Son Gelişmeler
Bağımlılıkta insan beyninin “frontal bölge” dediğimiz ön bölgesinde sorunlar tespit edilmektedir. Çünkü bu bölge insanın iradesini ve dürtülerini kontrol etmesiyle ilgilidir. Son yıllarda bağımlılık tedavisinde “Frontal Güçlendirme” programları kullanılmaktadır. Amaç beynin ön bölgesinin performansını artırarak irade ve dürtü kontrol gücünü artırmaktır. Klasik tedavinin yanında bu tarz güçlendirme çalışmaları başarı şansını daha da artırmaktadır.
DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN
PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST
Sosyal Fobi Nedir? Hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız eğer ki; İlgili linklere tıklayabilirsiniz.
Çekingenlik Kaderiniz Değildir
İş görüşmelerine gitmekten kaçınıyorum. Okulda bildiğim bir şeyi hocam...
“Öğretmen Azarladığından Beridir Sosyal Fobiğim”
Topluluk karşısında rezil olurum, yanlış yaparım, eleştirilirim korkul...
Dini İnançlar ve Kültür Terörizmden Koruyor
Bilim insanı farklı dönemlerde farklı şekillerde tarif etmiştir. Bir d...