Birçok insan ana-babasından gelen hastalık genlerine sahiptir. Diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek ve karaciğer hastalıkları, romatizma, kas hastalıkları, bazı beyin hastalıkları, kemik hastalıkları, mide-barsak hastalıkları gibi tıbbi hastalıklarla depresyon, şizofreni, panik bozukluğu, takıntı gibi ruhsal hastalıklarda genetik yatkınlık önem arz eder. Ancak hastalık geninin olması kişinin eninde sonunda hastalanacağını göstermez. Sadece riskin daha fazla olduğuna işaret eder. O yüzden genler kadar çevresel faktörler de hastalık gelişiminde önemli role sahiptir. Mesela şeker hastalığı geni olan biri diyetine dikkat ettiği, spor yaptığı ve sağlıklı yaşadığı takdirde hastalanmayabilir. Genin aktifleşip aktifleşmeyeceğini daha çok çevresel faktörler belirler. İşte bu çevresel faktörlerin başında stres gelir. Aşırı stres insanda var olan bütün zayıflıkları ortaya çıkarır. Eğer bu zayıflık bir hastalık geniyse onu aktifleştirir. Nitekim tıbbi hastalıkların, kanserlerin ve ruhsal sorunların son yıllarda çokça artmasından yoğun stres sorumlu tutulmaktadır. Kanserler on yıl önce 4. ölüm nedeniyken bugün 2. ölüm nedeni haline gelmiştir. Öğrenciliğimizde adı sanı geçmeyen birçok hastalık bugün yaygın bir hale gelmiştir. Her geçen yıl tıp literatürüne birçok yeni hastalık ekleniyor. Bu hastalıkların genleri önceden yok muydu? Tabi ki vardı. Ama aktifleşmesine sebep olacak kadar etken yoktu. Hayat daha sakin, daha rahat, daha az stresliydi. Sistemin insandan insanın sistemden beklentileri makul ölçülerdeydi. Bugün maalesef her şey sağlığın aleyhinde işliyor.  

Hastalıklar Daha Erken Yaşlarda Ortaya Çıkmaya Başladı

Tıp fakültesinde öğrenciyken kitaplarımızda koroner kalp hastalıklarının kırk yaşından sonra görüldüğü yazıyordu. Bugün bu sınır otuz yaşına kadar düşmüştür. Aşırı stres kişilerin en az on yıl önce hastalanmalarına sebep oluyor. Mesela normal seyrine bırakıldığında elli yaşında tansiyon hastası olacak biri aşırı stresli bir durumda kırk yaşında hastalanıyor. Amiyane bir tabirle stres bedenin “rektifiye edilme” süresini kısaltıyor.

Peki Stres Genleri Nasıl Tetikliyor?

Stres anında salgılanan kortizol ve adrenalin hormonu vücutta normalin üstünde bir uyarılma gerçekleştirir. Kortizol yüksek kaldığında kolesterol, şeker, tansiyon yükselir. Stresli insanlarda kolesterolün yüksek olmasının sebebi genelde bu hormondur. Adrenalin ise gereksiz yere kalbi ve diğer organları hızlandırır. Yorgunluğa sebep olur. Bu hızlanmanın etkileri genlerde de gözlenir ve hastalıklarda tetiklenmeler yaşanır.

Stres Genleri Değiştirir mi?

Bu net olmamakla birlikte son yıllarda yapılan araştırmalar çocukluk ve gençlik yaşlarında aşırı strese ve travmaya maruz kalan bireylerin genlerinde olumsuz değişimlerin olduğunu ortaya koymuştur. Bunun hem bedenin hem de beynin düzenini bozarak hastalıklara davetiye çıkardığı tespit edilmiştir.

DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

Stres Nedir? Hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız eğer ki; İlgili linklere tıklayabilirsiniz.

 

Zorluklar Bizi Olgunlaştırır ve Geliştirir

Zorluklar hayatın vazgeçilmez gerçekleridir. Küçük veya büyük sorunlar...

Strese Bağlı Bir Hastalık: Mide Ülseri

Ülser yaranın tıp dilindeki adıdır. Mide ülseri, aşırı asit salgısında...

Sorundan ve Üzülmekten Korkma

21. y.y. stres çağı. İnsanın sistemden beklentisinin arttığı, dur dura...