Dünyaca ünlü tıp doktoru Mehmet Öz talihsiz bir şekilde kalın bağırsağında bir kitlenin olduğunu öğrendi. Öğrendikten sonra People dergisine verdiği demeçte "Benim için sarsıcı oldu. Her şeyi doğru yaptım. Ailemde kanser geçmişi yok. Ama yine de risk altındayım" dedi. Ayrıca “çok gergin olduğunu, neden böyle bir şeyin başına geldiğini sorguladığını” söyledi. Bu demeçlerinde Mehmet Öz’ün adeta “ben nerde yanlış yaptım” diye haykırdığına şahit olduk. Öncelikle kendisine geçmiş olsun diyorum ve hastalığının en kısa zamanda şifa bulmasını temenni ediyorum.

Peki Nerede Yanlış Yaptı?

Öz’ün stresi yeterince hesaba katmadığını düşünüyorum. Dr. Öz, bir kalp cerrahı, ama cerrahlığının yanında iyi yaşamın sırları konusunda da çalışmaları var. Şöhretini daha çok bu alandaki çalışmalarına borçlu. Gördüğüm kadarıyla hipertimik yani “kabına sığmayan, hareketli ve tezcanlı” bir insan. Diyet, sağlık, spor konularına bu kadar hassas olması da mükemmeliyetçi ve obsesif bir kişiliğinin olduğu sinyalini veriyor. Kalp-damar cerrahisi gibi riskin yüksek olduğu bir branşta olması başlı başına büyük bir stresör. Bu kişilik özellikleri, yaşam tarzı ver mesleği göz önünde bulundurulursa Mehmet Öz’ün bu yoğunlukta kendisine ait bir serbest zamanının olmadığı ihtimali yükse görünüyor. Sporu bile bir görev bilinciyle yaptığı düşünülürse hayatında stressiz bir anının olmadığı sonucu çıkıyor ortaya. Dr. Öz yaşam stilini bundan sonra gözden geçirmeli ve hayatın ona verdiği bu şansı iyi kullanmalı. Hayat insana her zaman şans tanımayabiliyor. Bu hepimiz için geçerli tabi ki.

Sağılıklı Yaşayacağım Stresi

Mehmet Öz’ün üzerinde hassasiyetle durduğu “sağlıklı yaşamanın yolları” bazen insanı bir çıkmaza sürükleyebiliyor. Bu hassasiyetin yarattığı stres beklenen faydanın önüne geçebiliyor, hatta daha da zarar verebiliyor. “Şu kadar kalori alacaksın, şu kadar su içeceksin, aman her gün 30 dakika yürü, sakın şeker-tuz yeme, pilavı fazla kaçırma, et tüketme ot tüket, aman diyeyim tatlı yeme” şeklindeki öneriler amiyane bir tabirle insanları “aptallaştırıyor”. Hele hele bir de “sakın strese girmeyin ha” şeklindeki son derece ürkütücü yönlendirmeler aptallığın yanına korku ve kaygıyı da ekliyor. Sonuçta sağlıklı yaşam için çıktığınız yoldan hastalanıp dönüyorsunuz. Diğer sağlıklı yaşam uzmanları gibi Mehmet Öz’ün de gözden kaçırdığı nokta burası. Hayatın debdebesi içinde, yüksek beklentilerle, sınırsız bilmeksizin ve durmaksızın çalışıyor, hayattaki güzelliklere erişme adına güzelliklerden mahrum kalıyor ve birgün Dr. Öz’ün yaşadığı gibi acı gerçekler karşımıza çıktığında dumura uğruyorsunuz ve o zaman “ben nerde yanlış yaptım” diye soruyorsunuz. Yanlış apaçık ortada, biz kendi hayatımızı değil bize dayatılan hayatı yaşıyoruz. O yüzden mutsuz, tatminsiziz ve sağlıksızız.

Kanserle Stres Arasındaki ilişki Nedir?

Stresin direk kanser yaptığına dair deliller bulunmamaktadır. Ancak dolaylı olarak kanseri tetiklediği bilinmektedir. Ne demek bu? Eğer bir kişi kanser genine sahipse veya kanser için elverişli bir zemin varsa stres bunu tetiklemektedir. Bunu nasıl yapıyor? Bağışıklık sistemini zayıflatarak ve bedenin savunma mekanizmalarını bozarak. Stres sadece kanseri tetiklemekle kalmıyor hızla ilerlemesine ve yaşam süresinin kısalmasına da sebep oluyor. Kanser hastaları üzerinde yapılan çalışmalarda, psikoterapinin ve psikiyatrik yardımın hem kanser hücrelerinin yayılmasını engellediği hem de tedaviye cevabı artırdığı tespit edilmiştir.

Peki, Etkin Stres Yönetimi Nasıl Olmalı?

Spor, düzenli yaşam, dinlenmeye vakit ayırma, müzik dinleme, boş zaman etkinliklerinde bulunma, solunum ve gevşeme egzersizleri stresten korunmada etkili yöntemlerdir. Ancak bunlar yeterli değildir. Daha temel ve etkin yöntemler strese meylinizi artıran yönlerinizi keşfedip gidermekle ilgilidir. Onun için şu önerilere kulak vermelisiniz;

  • Tezcanlı, mükemmeliyetçi, öfkeli biriyseniz bu konularda yardım almalısınız
  • Aşırı hassasiyetiniz olan durumlar varsa sizi bunlara karşı duyarsızlaştıracak destek programlarına girmelisiniz
  • Stresin ruhsal ve bedensel belirtilerini yaşıyorsanız bir doktor nezaretinde “anti-stres ilaç” kullanmalısınız
  • İş ve özel yaşam dengeniz bozuksa bir uzmanla görüşmelisiniz
  • Her şeyi ben hallederim dememeli, ehil bir insana danışmalısınız
  • İletişim, hayatı yönetme, krizleri ve problemleri çözme konularında kendinizi geliştirecek programlara başvurmalısınız

    DOÇ. DR. ADNAN ÇOBAN

    PSİKİYATRİST-PSİKOTERAPİST

Stres Hastalık Genlerini Hortlatıyor

Birçok insan ana-babasından gelen hastalık genlerine sahiptir. Diyabet...

Zorluklar Bizi Olgunlaştırır ve Geliştirir

Zorluklar hayatın vazgeçilmez gerçekleridir. Küçük veya büyük sorunlar...

Strese Bağlı Bir Hastalık: Mide Ülseri

Ülser yaranın tıp dilindeki adıdır. Mide ülseri, aşırı asit salgısında...